yoğun bakımda solunum cihazına bağlı hasta ne kadar yaşar
naskah drama 9 orang tentang kehidupan remaja. Entübe Hasta Kaç Gün Yaşar. Entübe hasta iyileşir mi? Entübe hasta nasıl beslenir? Covid 19 Pandemi salgınıyla beraber vatandaşlarımızın gündeminden düşmeyen entübe, ağır hasta ve yoğunbakım kavramları birçok kişiyi ilgilendiriyor. Gündemi meşgul eden en önemli sorula? Covid hastası yoğun bakımda kaç gün kalır? Korona hastası hangi yoğun bakımda kalır? Korono nedeniyle entübe olmuş hasta kaç gün yaşar? Covid hastası yoğun bakımdan ne zaman çıkar? Covid Hastası Hangi Yoğun bakımda Kalır? Korona hastaları hastanelerin covid hastaları için ayrılmış olan yoğunbakımlarda kalmaktadır. Birçok hastane mevcut yoğun bakım yataklarının bir kısmını korona hastalarına ayırırken bazı hastaneler yeni yoğun bakım yatakları hazırlamıştır. Covid yoğun bakımlarının en önemli özelliği oksijen sistemi ve solunum destek cihazlarıyla donatılmış olması ve izolasyonun tam sağlanması. Covid hastası yoğun bakımda kaç gün kalır? Korona nedeniyle yoğun bakıma yatan hastanın ne kadar süre orada kalacağı hastanın genel durumu, başka kronik hastalıklarının olup olmadığı, aldığı virüs yükü, tedaviye verdiği cevap ve doktorların değerlendirmesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Türkye’de Hastalarda yoğun bakımda kalma süresi ortalama 9 gün olduğu görülse de bazen aylarca sürebilir. Yoğun bakım ünitesindeki uzun bir tedavi sürecinden sonra hastaların yürümeyi hatta nefes almayı yeniden öğrenmesi için fizyoterapiye ihtiyaç duyması sık görülen bir durum. Psikoz geçirmiş ve travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor olabilirler. Ne kadar uzun süre tedavi görürlerse, yeniden kendileri olduklarını hissetmeleri o kadar uzun zaman alabilir. Entübe Hasta Kaç Gün Yaşar? Hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde, hastaların nefes alması ve diğer temel fonksiyonlarını yürütmesine yardımcı olan ve vücuda ilaç pompalayan gelişmiş makineler aracılığıyla desteklenmesine entübe denilmektedir. Durumu ağır olan hastalar entübe edilerek oksijen sağlayan ventilatörlere bağlanıyor. Entübe edilen ve yoğun bakımda tedavi gören bir hastanın iyileşmesi de tedavi sürecinin uzunluğuna göre değişebiliyor. Entübe edilmiş bir hastanın ne kadar yaşayacağı ve ne zaman entübasyonun biteceği kesin bir şekilde söylenemez. Hastanın genel durumu ve hastalığın seyri kronik hastalıklar entübe hastanın ne kadar sürede iyileşeceğini veya ne kadar yaşayacağını belirleyen etkenlerdir. Ancak ortalama 9 günlük yoğun bakım kalış süresini aşan ve entübe edilen hastalarda her geçen gün risk artmaya başlar. Entübe hasta nasıl beslenir? Hasta solunum cihazına bağlı olma gibi çeşitli nedenlerle ağızdan gıda alamıyorsa, beslenme ağız dışı diğer yollardan sağlanır. İlk tercih edilen yol burundan mideye takılan bir tüp Nazogastrik Tüp ile sağlanan beslenme yöntemidir. Bu süreçte hazırlanan ürünlerden uygun olanı seçilir. Bu ürünler; karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, şeker hastalığı gibi durumlarda özel hazırlanır ve özel formül besinlerdir. Hastanın enerji ihtiyacı, kalori hesabıyla belirlenerek gerekli karbonhidrat, protein, yağ ve vitamin verilir. Hastanın nazogastrik kateterle beslenme süresinin 1 bir ayı geçmesi durumunda, kateterin burun kıkırdağını ve ağız içini zedeleme riski ve diğer olası potansiyel komplikasyonlar nedeni ile burundan kateter çekilir. Besleme yolu olarak mideye açılan küçük bir yol kullanılmaya başlanır PEG kateteri veya gastrostomi olarak isimlendirilir. Bu yöntemle hasta uzun zaman sorunsuz beslenebilir. Hasta normal beslenmeye döndükten sonra da PEG kateteri kolaylıkla çekilebilir ve 4 saat sonra hasta yine ağızdan gıda almaya devam edebilir. Visited 188 times, 1 visits today Yazı dolaşımı
Yoğun bakım; kişilerin birden fazla organının geçici yetersizliği nedeni ile vücudun kullanılamayan fonksiyonlarının, iyileşinceye kadar desteklenmesi ve bu süreç içerisinde hastanın hayatta kalmasının sağlanmasına yönelik faaliyetleri kapsayan ve özellikle solunum cihazı başta olmak üzere her türlü cihazların ve teknolojinin kullanıldığı uzman doktorların bulunduğu özel bir yaşam ünitesidir. Ağır ve kritik durumdaki hastaların yaşama tutunmalarını sağlayabilmek adına Yoğun Bakımda Hasta Bakımı için gerekli tüm donanıma sahip olması gerekir. Hastaların duyduğu tüm ihtiyaçlarını desteklemek için Doktor Şefkat kontrolünde işinde başarılı bir ekip hazırlanmıştır. Bu ekibin sunduğu bakım hizmetlerinin bazıları şu şekilde sıralanabilir. Solunum; kendi solunumu yeterli olan hastaları oksijen desteği sağlanırken, solunum yetersizliği çeken kişiler solunum cihazına bağlanmaktadır. Hastanın solunumu yeterli oluncaya kadar makine bağlı kalması sağlığı açısından önemli bir konudur. Beslenme; yoğun bakım hastalarının çoğu ağız yoluyla beslenemedikleri için, burunlarına bir boru takılır ve özel zenginleştirilmiş gıdalar verilerek beslenir. Bu beslenme yolunu da kabul edemeyen hastalara damardan serum verilerek beslenmesi gerekmektedir. Hijyen temizlik; hemşirelerimiz ve yardımcı personellerimiz tarafından hastanın genel beden temizliği özenle hastayı incitmeden yapılmaktadır. Hastalara günde 2 defa vücut banyosu silerek, ağız, göz ve yüz bakımları, saç banyoları ve erkek hastaların traşları yapılmaktadır. Tuvalet; idrar sondası takılarak gerçekleştirilen tuvalet bakımı aynı zamanda hasta altı bezleri ile de alınır. Yoğun bakım ünitelerinde her yaş kesimine ait hasta grupları yer alabileceği için hastalık sınıfına göre Yoğun Bakım Hasta Bakımı uygulamaları gerçekleştirilir. Hastanın gereken bakımları ise hastalığın durumuna göre değişen şartlarla gerçekleşebilmektedir. Özellikle yaşlı ve durumu ağır hastaların ilgiye ihtiyaç duyduklarından hasta bakıcılarının gerekli sabrı göstermeleri hastalarına ilgi ve şefkatle bakım uygulamaları gerekmektedir. Yoğun bakımda tedavi sürecinde olan hastalarda düzelme yavaş ve zorlu bir bekleyiş sonrasında gerçekleşmektedir. Kaliteli bir hizmet sunarak yoğun bakım hastalarının tedavi süreçlerine destek olunmakta, güler yüz ve gösterilen şefkatle hastaların moral bulması sağlanmalıdır. Yoğun bakımın ortaya çıkmasındaki amaç yeniden hayat vermedir. Ancak güvenli ve kaliteli Yoğun Bakımda Hasta Bakımı Firmaları arasında bizlerde hastalarımıza yeniden hayat vermeyi değil, mevcut hayatını iyileştirerek devam etmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Yoğun bakım ünitelerinde hasta güvenliği önemli bir konudur. Hastalara yardım amaçlı uygulanan bakımlarda zarar vermekten kaçınmalı, onları incitmeden hizmetlerin yapılması gerekir. Ünitede bulunan bireye özgü hastalığının bilgileri toplanarak sorunu gidermek için kişinin genel bakım ihtiyaçlarına yanıt verebilecek hedefler belirlenmelidir. Kişinin ihtiyaçlarına özgü bakımları tedavisinin bir an önce tamamlanması için her gün düzenli olarak aksatılmadan yapılması gereklidir. Yoğun bakım ünitelerinde hastaların iyileşme sürecinde hemşirelerin büyük katkısı bulunmaktadır. Tedavisi başlayan kişinin taburculuğuna dek geçen sürede hemşirelerin gerekli bakımları özenle uyguladığı takdirde kısa sürede tedavinin aydınlanması ve olumlu sonuçların alındığı görülür.
Entübe hasta iyileşir mi? sorusunun yanıtı gündemin merak edilen konuları arasında yer alıyor. Covid-19 nedeniyle dünya çapında normalden çok daha fazla hastanın yoğun bakımda tedavi görmesi gerektiği için tedavi yöntemleri de değişebiliyor. Hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde, hastaların nefes alması ve diğer temel fonksiyonlarını yürütmesine yardımcı olan ve vücuda ilaç pompalayan gelişmiş makineler aracılığıyla yaşam savaşı veriliyor. Peki, entübe nedir, ne kadar sürer? Entübe hastalar hemen iyileşir mi?ENTÜBE NEDİR?Entübasyon olarak da belirtilen entübe, solunumun veya solunum yolunun güvenliğinin bozulması ya da bozulma riskinin oluşması durumunda hava yolunun korunması, devamlı havalandırma sağlanması, gerekirse ilaç verilmesi amacıyla, suni solunuma geçmek için laringoskopi veya özel aparatlar yardımıyla solunum yoluna ağız ya da burun yoluyla özel bir tüp yerleştirilmesi kendine yeterli soluk alamama durumu olarak da tanımlanabilen solnum yetmezlikli hastaları solunum cihazına bağlayabilmek için ağızdan nefes borusuna ulaşan bir boru takmak gerekir. Bu boru takma işlemine "entübasyon" pek çok ameliyatta, ameliyatı yapabilmek için hastayı uyutmak ve kaslarını gevşetici ilaçlar vermek gerekir. Bu ilaçlar hastanın kendi kendine nefes almasına engel olduğundan ameliyat süresince hastanın solunum cihazına bağlanması ve bunun için de entübe edilmesi HASTA İYİLEŞİR Mİ?Pek çok Covid-19 hastası için, akciğerlerinin yerini otomatik olarak alan bir solunum cihazına bağlanmaları normale dönmelerinin daha da uzun süreceği anlamına cihazı kendi kendilerine yapamadıklarında hastaların akciğerlerine oksijen doldurmalarına ve ciğerlerinden karbondiyoksit çıkarmalarına yardımcı yaraması için ağır sakinleştirici altındayken ağız ya da burunlarından içeriye bir tüp bağlanması soluk borularına bir tüp yerleştirilmesi için ameliyat ediliyor ve bu tedavi sürecini daha da karmaşık hale Galler ve Kuzey İrlanda'da yapılan bir araştırmanın sonucunda hazırlanan 4 Nisan tarihli rapora göre, hastalar yoğun bakım ünitesinde genellikle 4 ya da 5 gün paylaşılan 2 bin 249 hastalardan sadece yüzde 15'i yoğun bakımdan bir oranda hasta, hayatını kaybetti. Çoğunluğunun, yani yaklaşık kişinin ise durumu kritik olmaya devam istatistiklere bakarken dikkatli olmak gerekiyor. Yoğun bakımdan çıkma ve hayatta kalma oranları ülkelere göre hazırlanan bir rapor, "gelişmiş solunum desteği" alan Covid-19 hastalarının yüzde 67'sinin hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Çin'de solunum cihazına bağlanan hastaların sadece yüzde 14'ünün hayatta kaldığı almayı öğrenmekYoğun bakım ünitesindeki uzun bir tedavi sürecinden sonra hastaların yürümeyi hatta nefes almayı yeniden öğrenmesi için fizyoterapiye ihtiyaç duyması sık görülen bir geçirmiş ve travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor kadar uzun süre tedavi görürlerse, yeniden kendileri olduklarını hissetmeleri o kadar uzun zaman Royal Gwent Hastanesi'nden yoğun bakım danışmanı Doktor David Hepburn, "Yoğun bakım hayatınızı değiştiren bir tecrübedir. İyileşme gösterseniz bile çok fazla şeye mal olacaktır" diyor."Hastalarımız uyandığında, o kadar zayıf oluyorlar ki yardım almadan oturamıyorlar. Pek çoğu kolunu bile kaldıramayacak kadar zayıf oluyor."Eğer tedavi süreci entübe olmalarını ve hortumla beslenmelerini gerektirirse, konuşma ve yutkunma sorunları Hepburn, "Bazıları travma sonrası stres bozukluğu, vücut şekliyle ilgili ya da bilişsel sorunlar yaşayabiliyor" diyor."Zamanla durumları daha iyiye gidiyor. Ancak bu bir yılı alabiliyor ve bunu sağlamak için bir fizyoterapist, konuşma terapisti, psikolog ve bakıcı gibi kişileri kapsayan geniş bir desteğe ihtiyaç duyabiliyorlar" Hepburn, yoğun bakım ünitesinde geçirilen zamanın, uzun vadede bakılması gereken sağlık durumlarının sadece görünen yüzü olabildiğini kaydediyorlar."Solunum cihazındaki birkaç hafta tüm süreçte sadece bir dipnot."Yoğun bakım psikozuYoğun bakım psikozu ve deliryum da oldukça yaygın ve yoğun bakım hastalarının yüzde 25 ila 33'ünü etkilediği tahmin gazeteci David Aaronovitch, 2011 yılında zatürre nedeniyle gördüğü tedavi sırasında kendisine sakinleştirici verilmesinin ardından yoğun bakım ünitesinde gözlerini açtığı deneyimini BBC'ye anlattı."Açıkça konuşmak gerekirse, giderek daha fazla delirdim. İşitsel sanrılar yaşıyordum. Sohbetlere kulak misafiri olabildiğimi zannediyordum ama tabii ki böyle bir şey aslında yoktu.""Başıma aslında gelmemiş şeylerin geldiğini sanıyordum. Zaman içerisinde, hastane çalışanlarının beni zombiye dönüştürdüğüne inanmaya başladım. En sonunda da beni yemeye karar verdiklerini düşünüyordum."Aaronovitch, "Orada geçirdiğim 3-4 gün, hayatımın en dehşet verici zamanıydı" sonra çok sayıda insanın benzer tecrübelerden geçtiğini öğrendim. Bu olgu 1960'lı yıllarda yoğun bakım hastalarında bu durum için bir dizi açıklaması var, hastalığın kendisinden tutun da beyindeki oksijen eksikliği, uyutmak ve rahatlatmak için verilen ilaçlar ve hatta ilaçların kesilmesi nedeniyle baş gösteren Aaronovitch, yoğun bakım psikozu hakkında çok az konuşulduğunu çünkü hastaların aklını kaçırmış damgası yemekten korktuklarını edilen hasta ne kadar zamanda eve dönebilir?Sağlık çalışanları ne kadar sakin ve iyi yetişmiş olursa olsunlar, yoğun bakım üniteleri stresli Bakım Tıbbı Profesörü Hugh Montgomery, "İşkencede kullanılabilecek şeyleri düşünün, bunların çoğunu yoğun bakımda tecrübe edersiniz" gazetesine yaptığı açıklamada, hastaların çıplak ve savunmasız olduklarını anlattı. Gelişigüzel zamanlarda alarm sesleri duyduklarını, geceleri uykularının tıbbi prosedürler ve ilaç takviyesi için bölündüğünü ve rahatsızlık ile oryantasyon bozukluğu yaşadıklarını zaman kafaları karışık, korku dolu ya da tehdit altında nedenle yoğun bakım ünitesinden çıktıktan sonra eve döndüklerinde hastalar ve hatta ailelerinin travma sonrası stres bozukluğu yaşamaları şaşırtıcı zorluk çekebiliyorlar ya da yoğun bakım ünitesinde geçirdikleri zamanı Ulusal Sağlık Hizmetleri hastaların iyileşirken tecrübelerini anlamlandırabilmesi için ailelere bir yoğun bakım günlüğü tutmalarını temel fonksiyonlarının makineler tarafından yerine getirilmesi, vücudun yeniden çalışabilmesi için uzun bir zaman geçeceği ve hastaların kaslarının zayıflamış olabileceği anlamına Johns Hopkins Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma, hastaların yoğun bakımdaki her gün için takip eden iki yılda kas gücünün yüzde 3 ila 11'ini kaybettiğini ortaya iyileşme süreciPek çok Covid-19 hastası için, akciğerlerinin yerini otomatik olarak alan bir solunum cihazına bağlanmaları normale dönmelerinin daha da uzun süreceği anlamına cihazı kendi kendilerine yapamadıklarında hastaların akciğerlerine oksijen doldurmalarına ve ciğerlerinden karbondiyoksit çıkarmalarına yardımcı yaraması için ağır sakinleştirici altındayken ağız ya da burunlarından içeriye bir tüp bağlanması soluk borularına bir tüp yerleştirilmesi için ameliyat ediliyor ve bu tedavi sürecini daha da karmaşık hale Galler ve Kuzey İrlanda'da yapılan bir araştırmanın sonucunda hazırlanan 4 Nisan tarihli rapora göre, hastalar yoğun bakım ünitesinde genellikle 4 ya da 5 gün paylaşılan hastalardan sadece yüzde 15'i yoğun bakımdan bir oranda hasta, hayatını kaybetti. Çoğunluğunun, yani yaklaşık kişinin ise durumu kritik olmaya devam istatistiklere bakarken dikkatli olmak gerekiyor. Yoğun bakımdan çıkma ve hayatta kalma oranları ülkelere göre hazırlanan bir rapor, "gelişmiş solunum desteği" alan Covid-19 hastalarının yüzde 67'sinin hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Çin'de solunum cihazına bağlanan hastaların sadece yüzde 14'ünün hayatta kaldığı belirtiliyor. 'Adım adım' prensibi61 yaşındaki Hylton Murray-Phillipson, Covid-19 belirtileri göstermesinin ardından kötüleştiğinde bir solunum cihazına zamanda bir tüp aracılığıyla besleniyordu ve vücut ağırlığının yüzde 15'ini kaybetti. Hastaneden ayrıldıktan sonra yürümeyi yeniden öğrenmesi tedavi sürecini "adım adım" olarak yaptığı açıklamada, "Bir sandalyede 3 saat dik oturabilmek harika hissettirdi" için "ikinci bir şans" verilmesi nedeniyle minnettar olduğunu söylüyor ve daha önce olmasını normal karşıladığı şeylerin değerini bilmeyi öğrendiğini anlatıyor."Kuşların cıvıldaması, nergisler, mavi gökyüzü. Hastanedeyken, kızarmış ekmek ve marmelat hayalleri kuruyordum, varlığını normal gördüğünüz şeyleri" diyor."Zaman içerisinde sıvı gıda verilmeye başlandı, ve sonra, çok şükür pırasa ve patates çorbası!""Bütün hayatımı bunları yiyerek geçirebileceğimi hissettim!" Koronavirüs Gündem Güncel Haberler
Durumu daha da ağırlaşan hastaların bağlı olduğu solunum cihazlarını fişini çekmek, sağlık çalışanlarının verdiği en zor kararlardan biriKovid-19 hastalarının hayatla ölüm arasındaki çizgisi, çoğunlukla solunum cihazları cihazlar sayesinde akciğerlerine oksijen gidiyor ve karbondioksit dışarı atılıyor. Çünkü koronavirüs sebebiyle, bu işlemi artık kendi kendilerine bu işlem her zaman hayat durumlarda, yani hastaların durumu daha da ağırlaşırsa ve kurtulma ihtimali olmadığına kanaat getirilirse, solunum cihazının fişini çekmek ve tedaviyi sonlandırmak gibi zor bir kararı da, bu hastalara bakan sağlık ekipleri çekme görevi de, hemşireye düşüyor."Solunum cihazının fişini çekmek, duygusal anlamda son derece travmatik ve acı verici. Bazen bir şekilde bir insanın ölümünden sorumlu olduğumu düşünüyorum."Londra'daki Royal Free Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesinde çalışan başhemşire Juanita Nittla, görevi böyle cihazları Kovid-19 hastalarının nefes almasına yardımcı oluyorHindistan'ın güneyinde doğan Nittla, İngiltere'de 16 yıldır Ulusal Sağlık Servisi'ne NHS bağlı yoğun bakım hemşiresi olarak yaşındaki hemşireyle, izin gününde bir araya geldik. "Solunum cihazlarını kapatmak da işimin bir parçası" diyerek süreci ARZUNisan ayının ikinci haftasında bir gün Nittla işe başlamak üzere hastaneye henüz gitmişti ki, yoğun bakımda girişleri yapan kişi, o günkü ilk görevini söyledi Bir Kovid-19 hastasının tedavisini sonlandırması bu hasta meslektaşıydı. 50'li yaşlarında bir kamu sağlığı hemşiresi olan bu kadın, tedaviye yanıt sonlandırmadan önce, hemşirenin kızıyla konuştu"Annesinin hiç acı çekmeyeceği, huzurla uyuyacağı konusunda ona söz verdim. Annesinin ölmeden önce yerine getirilmesini istediği bir son arzusu ya da dini gereklilikler olup olmadığını sordum."Yoğun bakım ünitesinde yataklar yan yana duruyor. Tedavisine son vermek üzere olduğu hastasının iki yanında da bilinci kapalı diğer hastalar yatıyordu"8 yataklı bir odadaydı. Diğer tüm hastaların durumu da çok ağırdı. Perdeleri çektim ve alarmı kapattım."Yoğun bakım hemşiresi Nittla, yoğunluk sebebiyle duygusal çöküşleri atlatmaya fırsat bulamıyorO anda tüm sağlık ekibi bir an için sessizce durdu"Hemşireler sustu. Hastamızın onuru ve rahatlığı, önceliğimizdi."Sonra telefonu hastasının kulağına tuttu ve telefonun diğer ucundaki kızının, annesine son sözlerini söylemesini bekledi"Ben sadece telefonla birilerini aramıştım ama bu ailesi için çok büyük önemdeydi. Aslında görüntülü konuşmak istemişlerdi ama maalesef yoğun bakımda cep telefonuna izin verilmiyor.""SON NEFESİNİ VERİRKEN ELİNİ TUTTUM"Ailesinin talebi üzerine Nittla, önce bilgisayarda onların istediği bir müziği açtı. Müzik çalmaya başladığında solunum cihazını kapattı"Yatağına oturup o son nefesini verirken ellerini tuttum."Royal Free Hastanesi gibi İngiltere'deki tüm hastaneler, yoğun bakım kapasitelerini artırdıNefes almaya yardımcı olan aletleri kapatmak ve tedaviye son vermek, sağlık ekiplerinin çok ciddi bir süreçten geçirdikten sonra verdikleri bir karar. Hastanın yaşı, kronik hastalıkları, tedaviye verdiği yanıt ve iyileşme ihtimali dikkatle incelenip yaşındaki bu hemşire de, Nittla solunum cihazının fişini çektikten 5 dakika sonra hayatını kaybetmişti"Ekrandaki yanıp sönen ışığa bakarken kalp atış sayısının sıfıra indiğini, ardından çizginin dümdüz olduğunu gördüm."YALNIZ ÖLMEKTedavi artık sonlanmıştı. Hastaya anestezi sağlayan ilaçların verildiği boruları da ne olduğundan habersiz olan kızı ise hâlâ telefonda annesiyle konuşuyor, bir yandan da dua ediyordu. O zaman Nittla, büyük bir zorlukla telefonu kendi kulağına götürüp, kızına her şeyin bittiğini ve annesinin hayatını kaybettiğini bakım ünitelerindeki Kovid-19 hastaları yalnız ölüyor, çünkü buralara ziyaretçi yasağı varBir hemşire olarak Nittla'nın görevi, hastası son nefesini verdiğinde bitmiyor"Bir başka hemşire arkadaşımın yardımıyla onu yatağında yıkadık ve beyaz bir kefenle sardık. Ardından bedenini cenaze torbasına yerleştirdik. Kapatmadan önce alnına bir haç işareti yaptım."Koronavirüs salgını öncesinde hasta yakınları, bu karar verilirken doktorlarla yüz yüze verildikten sonra hastanın ailesi yoğun bakım ünitesine alınıyor ve sevdikleriyle vedaşalabiliyordu. Ancak şu an bu dünyanın neredeyse hiçbir yerinde mümkün değil"Bir insanın böyle yalnız öldüğünü görmek çok üzücü."Nittla, bu şekilde hayatını kaybeden hastaların yanında olarak, onların daha fazla acı çekmediklerinden de emin olarak bu süreci atlatmaya almaya çalışan, biraz oksijen için mücadele edilen ve nefesi kesilen hastaları izlemenin "çok stresli olduğunu" salgını sebebiyle yoğunluk çok artınca, yoğun bakım servislerindeki yatak sayısı da artırıldıYATAK SAYISI YETERSİZHastaneye başvurular çok büyük oranda arttığı için, hastanenin yoğun bakım ünitesinde 34 olan yatak sayısı 60'a çıkarıldı. Yatakların tümü şu an bakım ünitesinde çalışan 175 hemşire var"Normalde yoğun bakımda her bir hastaya bir hemşire düşecek şekilde çalışırız. Şu an üç hastaya bir hemşire düşüyor. Eğer durum daha da kötüye giderse, 6 hastaya bir hemşire bakabilecek."Hemşireler her gün bir araya gelip "sağlıkla kalın" diyerek mesailerine başlıyorServisteki bazı hemşireler semptom gösterdiği için evlerinde karantinada. Hastane, diğer birimlerde çalışan hemşireleri eğitimden geçirip yoğun bakıma alıyor"Her gün mesaiye başlamadan önce bir araya gelip el ele tutuşuyoruz ve "güvende olun" diyoruz. Her birimiz birbirimizin gözlerinin içine bakıyoruz. Herkesin eldiven giydiğinden, maske taktığından ve koruyucu ekipmanı düzgün şekilde kullandığımızdan emin oluyoruz."Nittla ortada "Çok korkuyoruz, buradaki herkes çok korkuyor" diyorHastanede solunum cihazı, insülin pompası, oksijen tüpü ve birçok ilaç yetersiz, bunlara erişimde sıkıntı yaşanıyor. Ancak Nittla'nın hastanesinde her çalışana yetecek kadar koruyucu ekipman bulmak yoğun bakım ünitesinde her gün bir hasta hayatını kaybetti. Bu sayı, pandemi öncesine göre bir hayli yüksek. Nittla, bu oranın "çok korkutucu" olduğunu bir hemşire olarak, kendisiyle ilgili korkularını da bastırmak zorunda kalıyor"Sürekli kabus görüyorum. Uyuyamıyorum. Virüsün bana da bulaşmasından çok endişe ediyorum. Meslektaşlarımla konuştuğumda görüyorum ki herkes çok korkuyor."Geçen yıl Nittla tüberküloza yakalandı ve aylarca çalışamadı. Bu sebeple akciğer kapasitesinin kısıtlı olduğunu da biliyor"Bana herkes 'sen çalışmamalısın' diyor. Ama bu bir pandemi, her şeyi bir kenara koyup görevimi yapıyorum."Her gün mesaim bittiğinde hayatını kaybeden hastalarım aklımdan çıkmıyor. Ama hastaneden dışarı çıktığımda beynimi durdurup daha fazla düşünmemeye çalışıyorum."
Geçtiğimiz yıl solunum yetmezliği sebebiyle kaldırıldığı hastanede 2 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra bir yıldır evinde solunum cihazına bağlı olarak yaşamını sürdüren 16 yaşındaki Yıldız Yılmaz, yoğun bakım günlerini kitaplaştırdı.... Geçtiğimiz yıl solunum yetmezliği sebebiyle kaldırıldığı hastanede 2 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra bir yıldır evinde solunum cihazına bağlı olarak yaşamını sürdüren 16 yaşındaki Yıldız Yılmaz, yoğun bakım günlerini kitaplaştırdı. Hastalığı döneminde resim yapmayı da öğrenen Yılmaz, şiir ve resimlerinden oluşan sergi açtı. Halen açık lisede eğitimini sürdüren Yıldız Yılmaz, TIR şoförü baba Celil ile ev hanımı anne Ayşe Yılmaz’ın dördüncü kız çocuğu olarak 1998’de dünyaya geldi. Henüz 6 aylıkken 2. derece yanık vakasıyla birlikte hastaneyle tanışan Yıldız Yılmaz’a 1 yaşında kalça çıkığı’, 7 yaşında da Duchenne Kas Distrofisi’ teşhisi konuldu. 7 yaşına kadar 2 kez ameliyat olan Yıldız Yılmaz’ın, kas hastalığının tedavisini öğrendikten sonra en büyük destekçisi annesi Ayşe Yılmaz oldu. Kas hastalığıyla mücadele ederken 3 Mart 2013’de solunum rahatsızlığı ile de tanışan Yılmaz, ambulansla kaldırıldığı Dörtçelik Çocuk Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde 2 ay tedavi gördü. Taburcu edilen Yıldız Yılmaz’a ev tipi solunum cihazı bağlandı. Bir yılı aşkın süredir solunum cihazına bağlı olarak hayata tutunan Yılmaz, yoğun bakım ünitesindeki 2 aylık yaşamını umut ışığı’ adını verdiği eserle kitaplaştırdı. Hastalığı süresince resim eğitimi de alan Yılmaz, yaptığı resimler ve yazdığı şiirleri Mahkeme Hamamı Kültür Merkezi’nde sergiyle görücüye çıktı. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla kitap çıkaran Yıldız Yılmaz’ı mutlu gününde hastane personeli ve Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Murat Tutanç ile Halk Sağlığı Müdürü Dr. Resul Özbek ile çok sayıda davetli katıldı. Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi evde sağlık hizmetleri biriminin evde baktığı ev tipi solunum cihazına bağlı 16 yaşındaki Yıldız Yılmaz, 'Umut Işığı' adlı kitabını davetlilere büyük bir mutlulukla imzaladı. HER KARANLIĞIN ARDINDAN GÜNEŞ DOĞAR Hastalığına rağmen eğitim hayatını da bırakmayan Yıldız Yılmaz, halen lise eğitimini açıktan sürdürdüğünü söyledi. Yıldız Yılmaz, "İlköğretim okulu 7’inci sınıfa kadar normal okulda okudum, Sonra yoğun bakım hayatım başladı ve şu anda lise okuyorum. Eğitim alıp yazar olmayı düşünüyorum. Önümde uzun bir yol var ama ilk adımı attım, yazarlık yolunda." dedi. Kas ve solunum hastası olduğunun altını çizen Yıldız Yılmaz, "Bir senedir solunum rahatsızlığı ile mücadele ediyorum. Yaşadıklarımı dile getirmek istedim. Benim gibi olan insanlara örnek olmak istedim, o sebeple projem ortaya çıktı. Kitap yazdım, resim yapıyorum, şiir yazdım. Yoğun bakımdaki yaşadığım her günü anlattım. 42 sayfalık kitap yazdım. Solunum cihazına bağlı yaşıyorum. Her karanlığın ardından bir güneş doğar ve herkesin umut ışığı ile yaşamasını istiyorum." diye konuştu. Yıldız'ın yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğulan anne Ayşe Yılmaz ise şunları söyledi "Yıldız, benim dördüncü kızım, doğduğunda çok sağlıklıydı ama sonradan rahatsızlandı. Kas hastası olduğunu öğrendik. İstanbul’da oturuyorduk, sonra Bursa’ya taşındık. Solunum cihazına bağlandıktan sonra Yıldız’a daha çok sarılmamıza vesile oldu. Annesi olarak çok gururluyum, Yıldız gibi hastaların annesine sesleniyorum; hiçbir zaman yılmasınlar, bıkmasınlar, her zaman çocuklarının arkalarında olsunlar. Sonuca ereceklerine inanıyorum, Allah’tan kimse umut kesmesin. Sevginin aşamayacağı engel yok. Yıldız’la ikimizin sevgisini kimse ölçemez. Yıldız’ın bir sözü var; Bir elmanın iki yarısıyız’. Yolumuza devam edeceğiz, çok mutluyum. Herkese sesleniyorum, çocuğum hasta’ deyip karamsarlığa düşmesin. Hasta değil bunlar, bizden daha akıllı, daha zeki daha ilerdeler. Yoğun bakım günleri çok zor geçti. Allah razı olsun doktor ve hemşirelerimizden. Kas hasatlığının çaresinin de bulunacağına inanıyorum. Hiçbir zaman pes etmeyeceğiz Allah’ın izniyle." Dörtçelik Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Murat Tutanç ise şunları kaydetti "Yıldız, hpem yoğun bakım ünitesinde yatarken hem de evde yatarken bizim çok sevdiğimiz hastalardan birisi. Çok kabiliyetli, çok candan bir hastamız. Hem resim yaparken, hem kitap yazarken destekledik. Hastamıza bakarken evde sağlık hizmetleriyle sosyal etkinliklerle desteklemek bizim için gurur kaynağı oluyor." CİHAN
yoğun bakımda solunum cihazına bağlı hasta ne kadar yaşar