yunus suresi 26 ayet ne için okunur

naskah drama 9 orang tentang kehidupan remaja. Kur’an-ı Kerim içerisindeki her ayetin ayrı bir anlamı ve ayrı bir fazileti bulunur. Bu faziletler ise insanlığa hadisler yoluyla bildirilir. Yunus Suresi de faziletleri ile ön plana çıkan bir suredir. Özellikle 81. Ayeti, büyüleri ve sihirleri etkisiz hale getirmek için okunur. Bu nedenle büyüden ya da sihirden şüphe eden kişiler Yunus Suresi 81. Ayetin okunuşunu ve anlamını bilmelidirler. Yunus Suresi, 109 ayettir. Bu ayetlerin yalnızca 40., 94., 95., ve 96. Ayetleri Medine döneminde; diğer tüm ayetler Mekke döneminde inmiştir. Bu surede; Yunus, Nuh ve Musa peygamberlerin ve bunların kavimlerinin kıssalarına yer verilir. Bu surenin ismini içerisinde bulunan Yunus kıssasından alır. Ayrıca temel konu olarak sure Allah'ın rahmetinin gazabına üstün olduğunu anlatır. Yunus Suresi 81. Ayet Yunus Suresi 81. Ayet Okunuşu Fe lemmâ elkav mûsâ mâ ci'tumbihis sihr sihru, innallâhe se yubtiluhu, innallâhe lâ yuslihu amelel mufsidîn mufsidîne Yunus Suresi 81. Ayet Anlamı Onlar hünerlerini ortaya koyunca Mûsâ şöyle dedi "Asıl bu sizin ortaya koyduğunuz sihirdir. Allah onu mutlaka boşa çıkaracaktır. Kuşkusuz Allah bozgunculuk edenlerin işini düzeltmez. Yunus Suresi 81. Ayet Tefsiri Yunus suresinin 75-82. ayetleri içerisinde bu ayeti de kapsayan bir tefsir söz konusudur; Mekkeli müşrikler tarafından bilinmekte olan Hz. Mûsâ ile Firavun arasındaki mücadelenin öyküsü Kur'an'ın birçok yerinde değişik yönleriyle ele alınmış, bir yandan bu kıssadan alınacak ibretlere dikkat çekilmiş, diğer yandan da daha çok İsrâiloğulları'nca aktarılagelen yanlış bilgiler düzeltilmiştir. Burada, Hz. Mûsâ'nın, kardeşi Hz. Hârun'la birlikte Firavun'a ve çevresindeki ileri gelenlere açık kanıtlarla gönderildiği belirtilmekte, halktan söz edilmemektedir. Bunu –tarihî bilgiler ve Kur'an'da yer alan açıklamalar ışığında– o dönemde halkın korkunç bir baskı altında bulunmasıyla izah etmek mümkündür. Firavun'un İsrâiloğulları'nın erkek çocuklarını tek tek katlettirdiği bir dönemde, Hz. Mûsâ'nın bizzat onun sarayında ve himayesinde büyütülmüş olması bile başlı başına bir mûcize ve ilâhî iradenin mutlak gücünün açık bir göstergesi olduğu halde, günaha gömülmüş olmaları bu gerçeği görmelerini önlemiş ve iman çağrısını kabullenmeyi kibirlerine yedirememişlerdi. Hz. Mûsâ'nın getirdiği mûcizeleri "sihir" diye itham etmeleri bile aslında bunlardan büyülenmiş gibi etkilendiklerinin ipuçlarını veriyordu. Fakat asıl engel, ellerinde tuttukları nüfuz ve gücün kendilerinden alınması endişesiydi. Güya atalarından aldıkları emanete sahip çıkarak muhafazakâr bir tavır sergilemeye çalışırken dahi "Bu yerde egemenlik ve nüfuz ikinizin olsun diye mi?" sözleriyle gerçek rahatsızlıklarını açığa vurmuş oluyorlardı. Böyle bir durumda yapılan çağrının gerçekliği üzerinde düşünmek yerine ne kadar ön yargılı olduklarını açıkça muhataba hissettirip mâneviyatını kırmak ve onun bu çabadan vazgeçmesini sağlamak en kestirme yol olabilirdi. Nitekim "Biz ikinize de inanacak değiliz" diyerek bunu denediler. Fakat sihrin çok revaçta olduğu böyle bir ortamda hem Mûsâ'nın getirdiklerini sihir olarak niteleyip hem ondan üstününü ortaya koyamamak Firavun'u kendi kamuoyu önünde küçük düşürecekti. Bu sebeple ülkesindeki en hünerli sihirbazları toplatıp Mûsâ'ya dersini vermelerini istedi. Ne var ki asıl sihir işte o büyücülerin ortaya koyduğuydu ve Allah'ın yardımıyla Hz. Mûsâ'nın gösterdiği mûcizeler karşısında bunların ipliğinin pazara çıkması kaçınılmazdı. Başka sûrelerde açıklandığı üzere, Mûsâ'nın mûcizeleri karşısında ilk etkilenenler de bizzat o ünlü sihirbazlar oldu sihir hakkında bk. Bakara 2/102; Hz. Mûsâ'nın mûcizeleri ve Firavun tarafından düzenlenen sihir yarışmasının daha geniş anlatımı için bk. A'râf 7/106-126. İçindekiler1 Yunus Suresi Hakkında Kısa Bilgi2 Yunus Suresi Ne Zaman İnmiştir?3 Yunus Suresi Nerede İndirilmiştir?4 Yunus Suresi Kaç Ayetten oluşur? Yunus Suresi Hakkında Kısa Bilgi Yunus Suresi, kuranın onuncu suresidir. Kuranın iniş sırasına göre ise elli birinci suresi konumundadır. Sure adını, Saffat suresi gibi yüz otuz dokuzun ila yüz kırk sekizinci ayetleri arasında anlatılan, Yunus peygamberin kıssalarından dolayı, “Yunus” ismini almıştır. Hem Yunus peygamberden hem de kavminden bahsettiği için bu isimle anılır. Mukataa harfleri ile başlayan sureler arasında yer alır. Hacim ve uzunluk cihetiyle orta ayar surelerden biridir. Yunus Suresi Ne Zaman İnmiştir? Yunus Suresi, Mekke dönemi inen bir suredir. Hazreti Muhammed’in sav Mekke dönemi sonlarında nazil olmuştur. Nazil oluşu, Mekkeli müşriklerin baskı ve zulümlerinin fazlasıyla arttığı bir döneme denk gelir. Surenin inmeye başladığı zaman dilimi, Peygamberimizin son ikazları yaptığı döneme rastlar. Yunus Suresi Nerede İndirilmiştir? Yunus Suresinin bazı ayetlerinin de Medine şehrinde indiği görüşü gibi surenin Medine şehrinde indiğine dair rivayetler pek kabul görmemiştir. Zira sure bütünüyle peygamberliğin Mekke zamanında inmiş bir suredir. Sure adını yüz dokuzuncu ayetinde geçen Yunus peygamberin isminden alır. Yunus Suresi Kaç Ayetten oluşur? Yunus Suresi, yüz dokuz ayetten meydana gelmiştir. Başından sonuna sure ayetleri, Hz. Muhammed’in sav gerçekten peygamber olduğuna inanmayı ve atılan çeşitli iftiraları örneklerle işlemektedir. Peygamber efendimize Zebur yerine verildiği düşünülen on bir sureden bir tanesidir. Sure ayetleri bir bütün olarak dört bölümde değerlendirilir. لِّلَّذِينَ أَحْسَنُواْ الْحُسْنَى وَزِيَادَةٌ وَلاَ يَرْهَقُ وُجُوهَهُمْ قَتَرٌ وَلاَ ذِلَّةٌ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ Lillezîne ahsenûl husnâ ve zîyâdetun, ve lâ yerheku vucûhehum katerun ve lâ zilletun, ulâike ashâbul cenneti, hum fîhâ hâlidûnhâlidûne. li ellezîne için, o kimseler onlar için ahsenû ahsen, en güzel el husnâ husna, güzel olan ve zîyâdetun ve onun ziyadesi, daha fazlası ve lâ yerheku ve kaplamaz, bürümez vucûhe-hum onların yüzlerine katerun ne bir karartı, korku, keder, sıkıntı ve lâ zilletun ve ne de bir zillet, hakirlik, küçük düşme yoktur ulâike işte onlar ashâbu el cenneti cennet halkı hum onlar fî-hâ orada hâlidûne ebedî, sonsuz, devamlı kalacak olanlar Abdulbaki Gölpınarlı İyilik edenleri iyilikle mükâfatlandırırız, daha da fazlasını veririz ve yüzleri kararmaz, zillete düşmez onlar. Onlardır cennet ehli, orada ebedî kalırlar. Abdullah Aydın İyi iş, güzel amel yapanlara daima daha iyi mükâfat cennet ve üstünü Allah'ın cemâlini görme bahtiyarlığı verilir. Onların yüzleri ne karanr, ne de kızarır. İşte onlar cennetliklerdir, orada temelli kalacaklardır. Abdullah Parlıyan İyi ve yararlı işler yapmakta devamlı ve kararlı olanlara, karşılık olarak daha iyisi ve ondan da fazlası vardır. Kıyamet gününde onların yüzlerini, ne bir kararma, ne de aşağılık ve horluk kaplayacaktır. İşte bunlardır cennetlikler, orada ebedî kalacaklardır. Adem Uğur Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz kara leke bulaşır ne de bir horluk gelir. İşte onlar cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedî kalacaklardır. Ahmed Hulusi İhsan ehline, daha güzeli ve fazlası vardır. . . Onların vechlerini yüzlerini - şuurlarını ne kara toz zerresi bencillik, ne de hakikatlerinden ayrı düşmenin getirisi olan zillet kaplar. . . Onlar sonsuza dek cennet ehlidirler! Ahmet Davudoğlu îmân etmek suretiyle güzel ameller işleyenlere cennet ve bir de ziyade vardır. Bu ziyade Allah'ı görmeleridir. Onların yüzlerine ne bir toz lekesi bulaşır, ne de bir zillet!... İşte bunlar cennetliklerdir, orada ebedî kalıcılardır. Ahmet Tekin İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderlere, idarecilere, askerî erkâna ve müslümanlara, devlet nimeti, daha güzel mükâfat var. Fazlası da, cemâl-i ilâhîyi görme de var. Yüzlerine ne siyah toz lekeleri bulaşır, ne de onlarda, zillet emaresi görürsün. Onlar cennet ehlidirler. Orada ebedî yaşarlar. Ahmet Varol İyilik edenlere daha iyisi ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karalık ne de aşağılık bürür. İşte bunlar cennetliktirler. Orada sürekli kalıcıdırlar. Ali Arslan Güzel davrananlara en güzel mükâfat, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz karalık ve ne de bir horluk bulaşır. İşte onlar cennet ehlidirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Ali Bulaç Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; orada süresiz kalacaklardır. Ali Fikri Yavuz İman edip güzel bir amel işleyenlere cennet ve bir de Allah’ın Cemalini görmek var. Onların yüzlerine ne bir leke bulaşır, ne de bir zillet... İşte bunlar cennetliktirler, kendileri orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Ali Ünal Allah’ın kendilerini gördüğünün şuuru içinde sürekli iyilik duygusuyla davranan ve güzel işler yapanlar için davranışlarına terettüp eden mükâfatların en güzeli ve bir de tahmin edemeyeceğiniz fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de yüzlerini aşağıya eğdirecek bir zillete maruz kalırlar. Onlar, Cennet’in yârânı ve yoldaşlarıdırlar; orada daimî kalacaklardır. Arif Pamuk İyi iş, güzel amel yapanlara daha güzeli ve daha fazlası ile karşılık vardır. Yüzlerine ne kara bulaşır, ne de aşağılanırlar. Cennet ehli işte bunlardır. Orada ebedî kalacaklardır. Bahaeddin Sağlam Güzellikle iş yapanlara, güzel olan cennet ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne toz duman, ne de zillet bürümez. Onlar cennete lâyıktırlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. Bayraktar Bayraklı Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de daha fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara leke bulaşır ne de bir zillet. İşte onlar cennet ehlidirler. Onlar, orada süreli kalacaklardır. Bekir Sadak Iyi davrananlara; daima daha iyisi ve ustunu verilir. Onlarin yuzlerine ne bir karalik, ne de zillet bulasir. Iste onlar cennetliklerdir, orada temelli kalirlar. Celal Yıldırım İyi-yararlı güzel amelde bulunanlara daha iyisi ve güzeli, bir de fazlası vardır. Yüzlerini ne bir toz duman, ne de aşağılık ve horluk kaplar. İşte onlar Cennet yaranıdırlar. Orada devamlı kalıcılardır onlar. Cemal Külünkoğlu Dünyada iyilik edenlere ve iyi davrananlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne kara leke ve ne de horlanmışlık kaplar. İşte onlar cennet halkıdırlar, onlar orada ebedi kalacaklardır. Diyanet İşleri eski İyi davrananlara; daima daha iyisi ve üstünü verilir. Onların yüzlerine ne bir karalık, ne de zillet bulaşır. İşte onlar cennetliklerdir, orada temelli kalırlar. Diyanet Vakfi Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir toz kara leke bulaşır ne de bir horluk gelir. İşte onlar cennet ehlidirler. Ve onlar orada ebedî kalacaklardır. Edip Yüksel Güzel davrananlara daha fazlası vardır. Yüzlerini ne bir yoksunluk ne de bir aşağılanma duygusu kaplar. Onlar bahçe halkıdır. Orada ebedî kalıcıdırlar. Elmalılı Hamdi Yazır Hasenât yapanlara husnâ bir de ziyade var, ve yüzlerine ne bir kara bulaşır ne zillet, onlar eshabı Cennet hep orada muhalleddirler Erhan Aktaş İyi ve güzel davrananlar için daha güzeli ve fazlası var. Onların, yüzleri ne kararır ne de hor görülmekten kızarır. Onlar, Cennet halkıdır. Orada sürekli kalıcıdırlar. Gültekin Onan Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir illet. İşte onlar cennetin halkıdırlar orada süresiz kalacaklardır. Hakkı Yılmaz Güzellik yapan kişiler için daha güzeli ve fazlası vardır. Yüzlerine kara bulaşmaz, aşağılık, aşağılanma da. İşte bunlar, cennet ashâbıdırlar. Onlar, orada sonsuz olarak kalıcıdırlar. Harun Yıldırım İhsanda bulunanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet. İşte onlar cennetin halkıdırlar; orada daimidirler. Hasan Basri Çantay İyi iş, güzel amel yapanlara ihsân» mertebesine erenlere daha güzel iyilik, bir de ziyâde vardır. Onların yüzlerine ne bir toz karalık bulaşır, ne de bir horluk kaplar. Onlar cennetin yaranıdırlar ki kendileri onun için ebedî kalıcıdırlar. Hasan Tahsin Feyizli İyilik ve iyi hareket yapanlara, daha güzeli ve bir de ziyadesi vardır. Onların yüzlerini kendilerini mahcup edecek ne bir toz, ne de bir hakirlik kaplamaz. İşte onlar cennet ehlidirler ki, kendileri orada ebedî kalacaklardır. Hayrat Neşriyat Îmân edip güzel amel işleyenlere daha güzel karşılık olarak Cennet, bir deziyâde Allah’ın cemâline mazhar olmak vardır! Ve onların yüzlerine ne bir karalık bulaşır, ne de bir aşağılık! İşte onlar Cennet ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay İyi davrananlara, daima daha iyisi ve üstünü verilir. Onların yüzlerine ne bir karanlık, ne de zillet bulaşır. İşte onlar cennetliklerdir, orada temelli kalırlar. Hüseyin Kaleli “İyilik, güzellik yapanlara daha iyisi, daha güzeli ve bir de ziyadesi vardır. Onların yüzlerini bir toz ve bir zillet de kaplamaz. İşte bunlar cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalıcılardır.” İbni Kesir Güzel davrananlara daha güzeli ve fazlası var. Onların yüzleri ne kararır ne de zilletten kızarır. Onlar cennetin yaranıdırlar. Orada temelli kalacaklardır. İskender Evrenosoğlu Onlar için Ahsenül hüsna Allah'ın Zat'ına ulaşmak ve ziyadesi daha fazlası, Allah'ın cemalini görmek vardır. Onların yüzlerini bir keder kaplamaz ve bir zillet küçük düşme, hakirlik yoktur. İşte onlar, cennet halkıdır. Onlar, orada devamlı kalanlardır. İsmail Mutlu, Şaban Döğen İyilik yapan ve iyi kullukta bulunanlara, yaptıklarının daha güzeliyle karşılık ve fazladan mükafat vardır. Kıyamet günüde onların yüzüne ne bir toz konar, nede bir zillet kaplar. İşte onlar Cennet ehlidir, orada ebedi olarak kalacaklardır. Kadri Çelik Güzellik yapanlara mükâfatların en güzeli ve hak ettiğinden fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir karalık, ne de zillet bulaşır. İşte onlar cennet ehlidir. Onlar onda temelli kalıcılardır. Mehmet Ali Eroğlu Üstünlük, iyilik yapanları iyilikle mükafatlandırırız ve daha fazlası verilir Seviyesi düşmez yüzleri kararmaz. Onlar cennet ehlidir. Orada ebedidirler Mehmet Okuyan Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine herhangi bir toz leke ve aşağılanma bulaşmaz. İşte onlar cennet halkıdır; orada ebedî kalacaklardır. Muhammed Celal Şems İyi işler yapanların karşılıkları, çok güzel olacaktır. Buna ilaveten daha nice güzel nimetler de onlara verilecektir. Onların yüzlerine ne bir kara leke, ne de zillet bulaşır. Cennetlik olanlar da, işte bunlardır. Orada ebediyen kalacaklar. Muhammed Esed İyi ve yararlı işler yapmakta sebatlı olanları karşılık olarak daha iyisi ve ondan da fazlası beklemektedir. Kıyamet Günü'nde onların yüzlerini ne bir kararma, ne de bir aşağılanma gölgelemeyecektir İşte bunlardır cennetlikler; orada ebedi kalacak olanlar. Mustafa Çevik Allah’ın rızasına uygun yaşama gayretiyle dünya hayatlarını tamamlayanlar, yaptıklarının çok daha fazlası ile ödüllendirilecekler, Hesap Günü de yüzleri ağararacak, başları önce eğilmeyecek. Mustafa İslamoğlu İyi ve yararlı davranmakta sebat gösterenlere karşılık olarak ondan daha iyisi ve kat kat fazlası var. Dahası o gün onların ne yüzleri kara çıkar, ne de onursuzluktan başları eğilir işte bunlar Cennet'in sakinleridir; orada yerleşip kalmak üzre girerler. Nedim Yılmaz İyi amel işleyenlere daha güzeli ve bir de fazlası vardır. Onların yüzünü ne bir toz kaplar, ne de horluk. İşte onlar cennet ehlidir. Orada sürekli olarak kalacaklardır. Ömer Nasuhi Bilmen İhsanda bulunanlar için güzellik ve bir ziyâdelik vardır ve onların yüzlerini ne karalık ve ne de bir alçaklık kaplamaz. İşte onlar cennet ehlidirler. Onlar orada ebedîyyen kalıcılardır. Ömer Öngüt Güzel amellerde bulunanlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de zillet. İşte onlar cennetliklerdir, orada ebedî kalacaklardır. Ömer Rıza Doğrul İyilik edenlere yaptıkları iyiliğin karşılığıyla ve daha fazlasıyla mükâfat vardır. Onların yüzü kararmaz yüzlerini zillet kaplamaz. Bunlar cennetliktirler ve orada daim kalacaklardır. Şaban Piriş İyi davrananlara, daha iyisi ve bir fazlası vardır. Onların yüzlerini karartı ve zillet bürümez. Onlar cennet dostlarıdır, onlar orada ebedidirler. Sadık Türkmen Güzel davranan kimselere daha güzel bir karşılık ve daha da fazlası vardır. Onların yüzlerine ne bir kara leke ve ne de bir zillet/horluk bulaşır. İşte onlar cennet halkıdır. Orada sürekli kalıcıdırlar! Seyyid Kutub Dünyada iyi işler yapanlara daha iyi bir karşılık ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne kara leke ve ne de horlanmışlık kaplar. Onlar cennetliklerdir, orada ebedi olarak kalacaklardır. Suat Yıldırım İyi ve güzel davranışlarda bulunanlara en güzel mükâfat yani cennet ile daha da fazlası olarak Allah’ın cemalini görmek var. Onların yüzlerine ne bir leke bulaşır, ne de bir zillet! İşte onlar cennetliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. Süleyman Ateş Güzel davrananlara daha güzel karşılık ve fazlası var. Onların yüzlerine ne bir kara bulaşır, ne de horluk. İşte onlar cennet halkıdır, orada ebedi kalacaklardır. Süleymaniye Vakfı Güzel davrananlara da daha güzeli ve fazlası vardır. Yüzleri ne kararacak ne de kızaracaktır. İşte bunlar cennet ahalisidir; onlar orada ölümsüzdürler. Talat Koçyiğit İyi iş yapanlara mükâfat olarak daha iyisi ve bir de “ziyade” vardır. Onların yüzlerine ne toz bulaşır, ne de zillet.. İşte asıl cennet ehli bunlardır. Ve orada daimîdirler. Tefhim-ul Kuran Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır. Onların yüzlerini ne bir karartı sarar, ne bir zillet, işte onlar cennetin halkıdırlar; onda ebedi olarak kalacaklardır. Ümit Şimşek İyilik yapanlara ödülün en güzeli, bir de onun ziyadesi vardır. Onların yüzüne ne bir toz konar, ne zillet bulaşır. Onlar Cennet ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır. Yaşar Nuri Öztürk Güzel düşünüp güzel davrananlara güzellik var. Dahası da var. Onların yüzlerine kara da bulaşmaz, zillet de... Cennetin dostlarıdır onlar; sürekli kalıcıdırlar orada. En üste taşıEn alta taşıBu yazarın mealini okumaya devam et Bir sureye/ayete tıkladığınızda mealler ilk başta yazar ismine göre alfabetik olarak sıralanır. Yazar isminin solundaki kutucuğu yukarı/aşağı taşıyarak sıralamayı istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Tarayıcınızın çerezlerini silmediğiniz sürece tercihiniz daha sonraki ziyaretlerinizde hatırlanacaktır. Ayrıca bir yazarın ismine sağ tıklayarak bu yazarın mealinin en üstte veya en altta görünmesini de sağlayabilirsiniz.

yunus suresi 26 ayet ne için okunur